Monday, July 17, 2006

ANNEM DE SEVİNİYO

g vs. m
Gülben Ergen'in Yıldız Tilbe imzalı, "HA HA HA HA HA HA HAHHA HHAAHHAA!!!" nakaratlı, bolca histeri içeren; enerjik Sultans of the Dance elemanı, Küçük Prens Mustafa'nın dizlerinde uyuduğunu ima eden şarkısını ilk dinlediğimde bir yerlerden bu kadar tanıdık gelmesine şaşırmış, ne ile benzerlik kurduğuma karar verememiştim.

Ta ki bir sabah -yine- İstanbul'un manyak martı kahkahalarıyla uyanana kadar...

İyi geceler

18 comments:

terskose said...

Ahahahahhaha
sen gel bir de benim odamdan dinle o martı çığlıklarını.
Bu hayvanların çiftleşme mevsimi dönemi nedir?

jelatin said...

Çok misafirperversin Damn, fakat sabahın köründe yabancı bir erkeğin odasından kahkaha filan dinlemek istemiyorum. Ha bu komenti "Yok yok, sen gel benim odamdan dinle!" demem için yazdıysan yanlış yoldasın. Hehheh.

Uff ne eyleniyoruz di mi?

terskose said...

naz yapar modda yazdığın bu komenti çerçeveletip odana asacağım jelatin. ardından da kahkahaları dinler felsefi konulara dalarız. türk kahvesi de içeriz fena mı olur yahu?

bir dj'miz eksik.

jelatin said...

Kahveni içmem için henüz patentini almış olduğum SHAKER CEZVE'de yapılmış olması lazım. Biliyorsun eğer şimdi ararsan seyahatlerde rahatlıkla yanınızda taşıyabileceğiniz, çok kullanışlı şişme martı veriyorlar. Pompası da yanında!

Ne hoş değil mi?

Anonymous said...

gençler nooluyor burada

aferin jelatin kızım.
takdir ettim bu tavrını.
tanımadığın bilmediğin yabancı martılardan uzak dur güzel kızım.

damn evladım hadi bakkiim sen de efendi ol.
eli yüzü temiz bi çocuuğa benziyorsun istanbul bozmasın seni.

hadi siz nestle çocuk sütünüzü için de uyuyun bakiim ne kahvesi.

jelatin said...

Yok kahveyi tabaktan içicez biz zaten. Babaannem içirecek. Sonra Mabel çikolatayı eritmeye çalışırken, ağzımızın kenarından akan salyayı koltuklara bulaştırmamaya çalışacağız.

Anonymous said...

ben o pofuduk şeyle ilgili bi post ve beraberinde fotoğraf filan istiyorum mümkünse memet-jali bey, lütfen bi yardımcı olun. evde çoluk çocuk perişan olduk hattı düşürcez diye.

Zeynep said...

gülben ablanın bacak kısmındaki fotoşop şeysi dikkatimi çekti.

anyone said...

aylar önce bir konser öncesi gülben hanım'ın(buradaki hanım hitabı herhangi bir saygıdan ötürü değil kurumsal firma'lardaki hitap şekli gibi sadece araya mesafe konması için kullanılmıştır) halkla ilişkiler sorumluları, gülben hn'ın yıllar önceki varisli bacak fotoğraflarıyla tedaviden sonraki(muhtemelen photoshop destekli) sütun bacaklar! fotoğraflarını konser ahalisine ve medya mensuplarına gösterip halkımızı bilinçlendirmişlerdi. benim çok şeyimdeydi(umurumda) g.e'nin varisleri, basenleri etc. bu yüzden kendilerine teşekkür ediyoruz.

bir de bu fotoğrafta bilinçaltımı rahatsız eden bir şeyler var ama ne olduğunu çıkaramadım. hadi mayo olsa, iç gıcıklayıcı(gazetelerin magazin sayfalarından öğrendim bu deyimi) bir şeyler olsa neyse de, böyle askılı fanila&peygamber donu giymiş bir erkeğin kadın versiyonunu andıran bir hava, çamaşırla uyumsuz takılar ve abartılı surat makyajı çok sırıtıyor.

Anonymous said...

sevgili (kurumsal değil )anyone;
yorma kendini biz ona kısaca BAYAĞI diyoruz.
sen de de.
:)

vintage biscuit said...

hahhaha gulben in saclar yakti beni
yakkti anammm yakttiii

jelatin said...

Haha! Ben oyumu "içe çekilmiş karın"dan yana kullanıyorum.

DRNEFES said...

çok tatlı bir post olmuş..cuk oturmuş hakkaten benzetmelerin...

Anonymous said...

bu cul'un martısı değil mi? hahhahahahay? ahahahaahaha, bak gülmem geldi yeminle!

jelatin said...

Merhaba Gündüz Feneri!
Evet Cul'un martısı. Google imajlarında martı diye aratınca bu çıkıyor. Evet.

bething* said...

ay kizlar su an kesvetmis bulunuyorum batangeminizi cuma aksamimi senlendirdi :) o igrenc kepaze bi sarki ve insanlarin dilinde..bu kadar olur ya..o ha ha ha ha ha kahkahalarini duyunca ciglik atasim geliyo!

Anonymous said...

Gülben Ergen'i kıskanıyoruz öyle mi...

terskose said...

jelatin ve sotiz Gülben Hanım'ı kıskanacak ha?
Gökten taş yağsa inanırım ama buna asla inanmam.
ahahaha